Esas No: 2015/3010
Karar No: 2015/5610
Karar Tarihi: 14.10.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3010 Esas 2015/5610 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/173340
MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2011
NUMARASI : 2009/1320 (E) ve 2011/33 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-19.06.2009 tarih ve VDENR 2009-625/22 sayılı vergi suçu raporunda emniyet mensuplarınca sanığın ev, işyeri ve üst araması sonucunda el defterleri ve dökümanlara el konulduğunun belirtilmesi karşısında; delillerin hukuki yöntemlerle elde edilip edilmediğinin tespiti ve Yargıtay denetimine imkan sağlaması bakımından aramaya ilişkin Mahkeme kararı ile arama tutanağının onaylı suretinin dosya içine konulmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Yukarıdaki maddede anılan vergi suçu raporu ve içeriğine göre sanık hakkında 2002, 2006 ve 2007 takvim yıllarında “vergi matrahının azalmasına neden olacak şekilde kayıt tutmak” suçlarından kamu davası açıldığı ve her takvim yılında gerçekleştirilen fiillerin birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, Yargıtay denetimine olanacak sağlayacak şekilde hangi yılda işlenen suçla ilgili olduğu belli olmayacak şekilde zincirleme biçimde tek bir suçtan hüküm kurulması,
3-5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-1. maddesinin, değişiklikten önceki ve sonraki halinin olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanun"un tespitinin gerektiği, 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değiştirilmeden önceki 213 sayılı Kanun"un 359/a-son maddesindeki hapis cezası 6 aydan 3 yıla kadar olup, hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağı, 08.02.2008 tarihinden sonra ise aynı madde ile hükmolunacak hapis cezası 1 yıldan 3 yıla kadar olmasına rağmen maddedeki paraya çevirmeye ilişkin bölümdeki 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağına dair düzenlemenin hükümden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesiyle değişik halinde yer almaması nedeniyle, anılan madde ile hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddelerine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekeceği cihetle, sanığa hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmiş olduğu da dikkate alındığında, 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-1, TCK"nın 50 ve 52. maddelerine göre yapılacak uygulamanın sanık lehine olacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.