Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/529 Esas 2022/17435 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/529
Karar No: 2022/17435
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/529 Esas 2022/17435 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/529 E.  ,  2022/17435 K.

    "İçtihat Metni"



    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 143. maddeleri gereğince 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Karapınar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2008 tarihli ve 2004/83 esas, 2008/37 sayılı kararının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 23/10/2013 tarihli ve 2010/29230 esas, 2013/19929 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Karapınar Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2021 tarihli ve 2004/83 esas, 2008/37 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair merci Ereğli (Konya) Ağır Ceza Mahkemesinin 28/05/2021 tarihli ve 2021/620 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/11/2021 gün ve 23773-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2021 gün ve 2021/139725 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında, "...hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması,...Hastanesi'nin, suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2019/784 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin gereğince kanun yararına BOZULMASINA,." şeklinde belirtildiği üzere, adı geçen mahkemenin 14/02/2008 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz edilen Sıh. Krl. Başkanlığı Eti/... Hastanesine ait 29/11/1999 tarihli ve 4297 sayılı raporunda hükümlünün "Antisosyal kişilik bozukluğu" tanısıyla barış zamanında askerliğe elverişsiz olduğunun belirtilmesi ve Mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alınması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Hükümlü ... hakkında Karapınar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2008 tarihli ve 2004/83 Esas – 2008/37 Karar sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 23/10/2013 tarihli ve 2010/29230 Esas – 2013/19929 Karar sayılı ilamıyla anılan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu suretle anılan hükmün kesinleştiği; suç tarihinin 01/05/2004 olduğu ve hükümlünün 22/04/2021 tarihli yargılamanın yenilenmesi mahiyetli talep dilekçesine kadar hiçbir aşamada cezai ehliyetini etkileyecek derecede bir akıl hastalığı olduğunu ileri sürmediği, ayrıca hükümlünün adli sicil kaydında da incelemeye konu dosyadaki suç tarihine yakın tarihlerde işlediği suçlar sebebiyle mahkumiyet kararlarının bulunduğu ve bu kararlarda 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesinin tatbikine rastlanmadığı gibi kanun yararına bozma talebine konu Sıh. Krl. Başkanlığı Eti/... Hastanesince tanzim edilen 29/11/1999 tarihli raporda anti sosyal kişilik bozukluğu nedeniyle askerliğe elverişli olmadığı belirtilmişse de; bunun yanında hükümlünün yapılan ruhsal muayenesinde, bilincinin açık, algısının tabii, fikir akışının normal olduğunun, yine belleğinin tabii ve yargılamasının iyi olduğunun belirtildiği, buna göre anılan raporda hükümlüde akıl hastalığı olduğuna ilişkin bir teşhisin bulunmadığı anlaşılmakla; verilen kararda bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle Ereğli(Konya) Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 28/05/2021 tarihli ve 2021/620 D. İş sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 24/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara