213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3258 Esas 2015/5590 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3258
Karar No: 2015/5590
Karar Tarihi: 14.10.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3258 Esas 2015/5590 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/3258 E.  ,  2015/5590 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/236069
    MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 13/02/2009
    NUMARASI : 2007/444 (E) ve 2009/75 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen kararın, sorgusunda bildirdiği adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 11.01.2010 tarihinde yapılan tebliğ işleminin, aynı adrese daha önce geçerli bir tebligat yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu gibi Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2. ve 232/6. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak mercii ve başvuru yönteminin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmekte olup, hükümde başvuru yapılacak merciin açıkça gösterilmediği anlaşıldığından, sanığın öğrenme üzerine 29.03.2011 tarihli temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I- ""Defter ve belge ibraz etmemek"" suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyizinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmaması hususu kazanılmış hakka konu olmayacağı ve infaz aşamasında resen gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanığın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    II- ""2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek"" suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Pamuk ipliği ve tekstil ürünleri ticareti ile uğraşan sanığın sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanığın tüm işleriyle Ö. K. isimli muhasebecisinin ilgilendiğini, ancak muhasebecisinin tüm defter ve belgeleri alarak ortadan kaybolduğunu, ulaşamayınca kendisi hakkında şikayetçi olduğunu belirterek suçlamayı kabul etmemesi ve sahte fatura, düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, yine Ö. K. isimli şahsın kim olduğu ve sanığın bu şahıs hakkında olay öncesi adli makamlara şikayetçi olup olmadığı hususları da araştırılarak adı geçen şahsın tespiti halinde tanık sıfatı ile beyanının alınması, düzenlendiği iddia edilen faturalara ulaşıldığı taktirde üzerlerinde yazı ve imza incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara