Esas No: 2021/5431
Karar No: 2022/17512
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5431 Esas 2022/17512 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5431 E. , 2022/17512 K.Özet:
Sanık hırsızlık ve izinsiz kredi kartı kullanımı suçlarından mahkum olmuş ve daha önceki hükümleri de göz önünde bulundurularak cezasına eklenmiş, ancak hangi hükümden tekerrüre esas alındığı belirtilmemiş. Mahkeme, bu durumun infaz aşamasında düzeltilmesi gerektiğini belirtmiş ve diğer temyiz itirazlarını reddetmiştir. Ancak, sanığın hırsızlık suçu için 5237 sayılı TCK'nın 168/1 maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmemiştir, bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi: Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz.
- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi: Hak yoksunlukları uygulanması.
- 5237 sayılı TCK’nın 245/1, 62. maddeleri: Hırsızlık suçu için öngörülen ceza.
- 5237 sayılı TCK’nın 168/1 maddesi: Suça konu eşya ya da paranın iadesi halinde cezanın indirilmesi.
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: Yerel mahkeme kararlarının temyiz yoluyla bozulabileceği.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece sanık hakkında hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan "tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6- 1431 esas, 2013/18 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu gözönüne alındığında tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
I-Sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nın 245/1, 62. maddeleri gereğince tayin olunan hapis ve 4 gün adli para cezasından, 4 gün adli para cezasına ilişkin kısmın aynı Kanun’un 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca günlüğü 20.00 TL’den paraya çevrilmesi sırasında 80,00 TL yerine sehven 5 gün olduğu belirtilerek 100,00 TL adli para cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 245/1, 62. maddeleri gereğince tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis ve 4 gün adli para cezasından, 4 gün adli para cezasına ilişkin kısmın aynı Kanun’un 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilerek 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamı ve oluşa göre, sanığın mağdura ait cüzdan içerisinde bulunan kredi kartını çaldığı, aynı gün kartı kullanarak bankadan 1.150,00 TL nakit parayı çektiği, daha sonra banka kartını çaldığı yere geri koyduğu olayda, sanık tarafından suça konu kredi kartının soruşturma aşamasında iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 168/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.