Esas No: 2021/11090
Karar No: 2022/17504
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/11090 Esas 2022/17504 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/11090 E. , 2022/17504 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, bir sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmesine karar verilmiş ancak hak yoksunlukları uygulanmasında yanlışlıklar yapılmıştır. Suça konu olan eşyanın başka bir kişiye satılması ve elde edilen menfaatin iade edilmemesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilememekte ve sanık hakkında daha az ceza verilmesine neden olmamaktadır. Ayrıca, denetim süresi belirlemede hata yapılmış ve beraat kararı verilen mala zarar verme suçu sabit olan sanığın hüküm giymemesi yasal değildir. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. ve 168. maddeleri ile 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi ve 51. maddesinin 3. fıkrası kararda yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hırsızlık suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Müştekinin zararı soruşturma aşamasında karşılanmış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas - 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle, sanığın suça konu eşyaları sattığı üçüncü kişilerin zararlarını giderdiğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi de bulunmaması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenmesi, bu sürenin alt sınırı mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen ceza süresinin 1 yıl 4 ay 20 gün olmasına karşılık, denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
3- Dosya kapsamına göre; sanığın, suç ortağı ile birlikte müştekinin iş yerine kapı kilidini kırarak söküp girdikleri anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği sabit olmasına rağmen mahkumiyeti yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.