Esas No: 2021/4514
Karar No: 2022/17675
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4514 Esas 2022/17675 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4514 E. , 2022/17675 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında, soruşturma aşamasında katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararının hesaplanarak sanığın ödemesinin istenmesi gerektiği ve bu ödeme yapıldığı takdirde kamu davası açılmayacağına dair ihtar işlemi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu ihtarda bulunulmadığı takdirde, sanığın kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması, kovuşturma aşamasında da vergili ve cezasız gerçek zarar hesaplaması yaptırılmadığı, bilirkişi raporuyla tespit edilecek olan vergili ve cezasız zarar miktarını ödemesi halinde davanın düşmesine karar verileceği ihtarında bulunulmaması karşısında, belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.