Esas No: 2021/5559
Karar No: 2022/17769
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5559 Esas 2022/17769 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5559 E. , 2022/17769 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hapis cezası yönünden, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Oluş ve dosya içeriğine göre, müştekinin motosikletinin 31/03/2015 günü çalındığı, çalınan motosikletin, 11/04/2015 tarihinde kolluk ekibinin şüphe üzerine durdurması sonucu sanığın kardeşinin kullanımında bulunduğu, kardeşi ...ifadesinde, motosikletin kardeşi Serhat’a ait olduğunu beyan ettiği, sanığın ise suçlamayı kabul etmediği, motosikleti...isimli bir şahıstan satın aldığını beyan ettiği, yapılan kolluk araştırmasında, böyle bir kişinin tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanığın savunmasının kurtulmaya yönelik olduğu, bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek TCK'nın 165/1. maddesi uyarınca suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan İstanbul Anadolu 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/714 esas, 2014/466 Karar sayılı ilamındaki mahkûmiyetin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olması ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başka bir ilamın bulunmaması nedeniyle, 18/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la yeniden düzenlenen TCK’nın 191. maddesi ile aynı Kanun’la 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince uyarlanması sonucu "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ve koşulları gerçekleştiğinde CMK'nın 231. maddesinin 10. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" karar verileceğinin öngörülmesi karşısında, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de:
3- 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK'nın 165/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinin gözetilmesine, 27/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.