Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4025 Esas 2022/17776 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4025
Karar No: 2022/17776
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4025 Esas 2022/17776 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum olmuştur. İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunda 116/2 ve 116/1 maddeleri karıştırılarak yanlış uygulama yapılmış, ancak 116/4 maddesi uygulanmadığı için bozma nedeni olmamıştır. Mala zarar verme suçu yönünden ise, hak yoksunlukları uygulanırken 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi de dikkate alınmalıdır. Ancak, suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması nedeniyle zorunlu müdafiinin duruşmada hazır edilmediği ve savunma hakkının kısıtlandığı için bu suç yönünden hüküm bozulmuştur. Ayrıca, mağdurun zararının giderilmesine dair bir talebi olmadığı halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması da hüküm bozulmasına neden olmuştur. Suçlar için hangi kanun maddelerinin uygulandığı detaylı olarak belirtilmemiş, ancak hırsızlık suçu için TCK’nın 142/2-h ve 143. maddeleri, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu için TCK’nın 116/2, 116/1 ve 116/4 maddeleri, mala zarar verme suçu için ise TCK’nın 168. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi önemli olduğu belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi         2021/4025 E.  ,  2022/17776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin TCK’nın 116/2 ve 116/1 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek yazım hatası olarak kabul edilmiş, yine 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesi gereğince doğrudan 1 yıl hapis cezası yerine, önce 116/2. maddesi uygulanarak 6 ay hapis cezası belirlendikten sonra 116/4. maddesinin uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mala zarar verme suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    a- 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafiinin, kısa kararın açıklandığı 25/12/2015 tarihli duruşmada hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilip hüküm kurularak aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    b- Mala zarar verme suçunda, mağdurun zararının giderilmesine dair bir talebi olmadığını belirtmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih, 2013/735 Esas ve 2016/55 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ödeme yeri tayin edilerek veya mağdur adına mahkeme veznesine mağdurun belirteceği zarar bedelinin sanık tarafından depo edilmesi sağlanarak sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hırsızlık suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara