Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3786 Esas 2022/17886 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3786
Karar No: 2022/17886
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3786 Esas 2022/17886 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2021/3786 E.  ,  2022/17886 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    I- Sanık hakkında katılan ...’a yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Dosyada yer alan 02.08.2013 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, katılan ...’a ait iş yeri duvarının kırılmak suretiyle suça konu eşyaların çalındığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık, katılan ...’a yönelik mala zarar verme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;
    Mala zarar verme suçu kasten veya olası kast ile işlenebilecek suçlardandır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "Olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerekmektedir. Taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olan sanığın neticeyi istememesine karşın neticenin gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, sanığın hırsızlık suçunu nedeniyle polisten kaçmak amacıyla aracını çok hızlı kullandığı, dur ikazına rağmen, trafik güvenliğini tehlikeye sokacak bir biçimde araç kullanması nedeniyle katılan ...’a ait araca çarpması karşısında, sanık hakkında olası kast ile mala zarar verme suçuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde suç tarihi dikkate alındığında 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi uyarınca en fazla 1/3 oranında artırım yapılması gerekirken 1/2 oranında artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
    2- 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, katılan ...’a yönelik eylem ile ilgili olarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3- 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara