Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/129 Esas 2015/5257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/129
Karar No: 2015/5257

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/129 Esas 2015/5257 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/129 E.  ,  2015/5257 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2014/395060

    Bankada hesabı bulunan kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilmemesi suretiyle 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun"un 3. maddesine aykırılıktan kabahatli G. K. anılan Kanun"un 13/2 ve 28, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 17 ve 22. maddeleri gereğince 2.311,00 Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına dair Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 21/07/2011 ve 304 karar numaralı idari yaptırım kararına yönelik başvurunun reddine dair Milas 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/01/2012 tarihli ve 2011/329 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, idari para cezasının iptaline ilişkin Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2012 tarihli ve 2012/68 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 02/12/2014 gün ve 72456 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2014 gün ve KYB.2014-395060 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1-5326 sayılı Kabahatler Kanunu"na 28/10. maddesinde yer alan "Üçbin Türk Lirası dahil idari para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir." hükmü nazara alındığında, kabahatli hakkında uygulanan 2.311,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Milas 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/01/2012 tarihli ve 2011/329 değişik iş sayılı kararının kesin nitelikte bulunduğu,
    2-5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun"un 3. Maddesindeki “Yükümlüler, kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce, işlem yapanlar ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmek zorundadır. Kimlik tespitine esas belge nevilerini belirlemeye Bakanlık yetkili olup, kimlik tespitini gerektiren işlem türleri, bunların parasal sınırları ve konuyla ilgili diğer usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir” hükmü, aynı Kanun’un 13/2 maddesindeki “Bu Kanunun 3 üncü maddesi ile 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan yükümlülüklere uyulmaması durumunda yükümlülüğü yerine getirmeyen görevliye de ayrıca ikibin Türk Lirası İdarî para cezası verilir” hükmü, ayrıca Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Yönetmeliğinin 5. maddesinin "Yükümlüler; a) Sürekli iş ilişkisi tesisinde tutar gözetmeksizin, b) İşlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı yirmibin TL veya üzerinde olduğunda, kimliğe ilişkin bilgileri almak ve bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek suretiyle müşterilerinin ve müşterileri adına veya hesabına hareket edenlerin kimliğini tespit etmek zorundadır” hükmü karşısında idari para cezasına konu eylemin tüm unsurları ile gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    1)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin (2) no"lu paragrafında belirtilen düşünceye yönelik yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Soruşturma zamanaşımı” kenar başlıklı 20. maddesinin, 5560 sayılı Kanun"un 33. maddesi ve 6111 sayılı Kanun"un 22. maddesi ile değişik 1 ve 2. fıkralarında;” (1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemez. (2) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört,c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, somut olayda, idarî para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihin 15/12/2008 olduğu dolayısıyla sulh ceza mahkemesinin başvuru üzerine verdiği karar tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2012 tarihli ve 2012/68 değişik iş sayılı kararının sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    2)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin (1) no"lu paragrafında belirtilen düşünceye yönelik yapılan incelemede;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2012 tarihli ve 2012/68 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek üzere BOZULMASINA, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara