Esas No: 2020/449
Karar No: 2020/5811
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/449 Esas 2020/5811 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.07.2019 tarih ve 2019/273 E- 2019/396 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce verilen 12.12.2019 tarih ve 2019/1380 E- 2019/1364 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin dava dışı İzmit Belediyesi"ne ait olduğunu, şirketin 10.05.2019 tarihinde olağanüstü genel kurulunun yapıldığını, genel müdür ve belediyeyi temsilen de yönetim kurulu üyesi seçildiğini, TTK. ve diğer mevzuat gereği gerekli evraklar hazırlanarak tescil için Ticaret Sicil Memurluğu"na başvurulduğunu, davalı ...’nün 20.06.2019 tarih, 2019-GD-5997 sayılı yazısı ile tescil talebini reddettiğini, Ticaret Sicil Memurluğu"nun kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, Belediye Başkanınca temsilci değişikliğinin hukuka uygun olduğunun tespiti ile Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün 20.06.2019 tarih ve 2019-GD-5997 sayılı red işleminin iptaline, temsilci değişikliğinin ve genel müdürün tesciline ve tescilinin Ticaret Sicil Gazetesi"nde ilanına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, T.C. Ticaret Bakanlığı"nın 15.05.2019 tarih ve 50035491 - 431 . 04 - E - 00044345462 sayılı genelgesi ile uyulması talimatlandırılan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yasağı gereğince, belediyelerin ortak olduğu şirketlerin genel kurullarında belediyeyi temsil eden kişinin ve belediye tüzel kişiliğinin yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi halinde, tüzel kişi temsilcisinin belirlenmesine dair belediye meclis kararına başvuru evrakları arasında rastlanılmadığını, dava konusu işlemin bu nedenle yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 5393 sayılı Kanun"un 17. maddesine göre belediye meclisinin belediyenin karar organı olduğu, yetkilerinin 18/i. maddesinde düzenlendiği, Kanunun 37. maddesine göre Belediye başkanının belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğu, 38/p maddesinde ise belediye başkanının görev ve yetkisine ilişkin olarak ""kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararı gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak"" şeklinde düzenlenme yapıldığı, belediye meclisinin veya encümenin belediye şirketleri"nin genel kurulunda belediyeyi temsil edecek gerçek kişi temsilciyi belirleme konusunda kanunda açık bir düzenleme bulunmadığı, bu yetkinin 38/p maddesi kapsamında belediye başkanına ait olduğu, davacı şirketin pay sahibinin dava dışı İzmit Belediyesi olduğu, Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olan belediye başkanının belirlemiş olduğu temsilcisinin genel kurulda belediyeyi temsil kabiliyeti bulunduğu, normlar hiyerarşisi çerçevesinde sonraki normların önceki normlara uygun olmak zorunda olduğu, davacının tescil talebi doğrultusunda işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün 20.06.2019 tarih ve 2019-GD-5997 sayılı tescil red işleminin iptaline, temsilci değişikliğinin tesciline ve tescilinin Ticaret Sicili Gazetesi"nde ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.