Esas No: 2020/4182
Karar No: 2021/5302
Karar Tarihi: 02.03.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/4182 Esas 2021/5302 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette teknisyen olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdirildiğini, davacının bazı yıllar hiç, bazı yıllar eksik izin kullandığını belirterek işe girdiği tarihten itibaren sendika üyesi olan davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin feshinde yıllık izin ücretinin de ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
İşçinin sendika üyesi olup olmadığı ve kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.
Yıllık izin; ait olduğu dönemde yürürlükte olan yasaya göre, davacı sendika üyesi ise Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi işe girişinden itibaren sendika üyesi olduğunu ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlandığını iddia ederek Toplu İş Sözleşmesine göre yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmasını talep etmiş, dosya içerisindeki bordrolardan sendika aidatı ödendiği anlaşıldığı halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sendikaya üyelik tarihinin tespit edilemediği gerekçesi ile çalışma süresinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre hak kazanılan yıllık izin hakkı belirlenerek işverence sunulan kayıtlara göre tamamını kullandığı gerekçesiyle yıllık izin alacağının mevcut olmadığı değerlendirilmiştir.
Temyiz aşamasında eksiklik talebiyle davacı ile ilgili sendikaya müzekkere yazılmış ve sendikaca verilen cevabi yazıda davacının 01.01.1980 tarihinde sendikaya üye olduğu bildirilmiştir.
Davacı işe girişinden itibaren sendika üyesi olduğuna göre hesaplamaların Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre yapılması, kullandırıldığı ve karşılığının ödendiği ispat edilen yıllık izin sürelerinin hesaplamadan mahsup edilmesi gerekir.
Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1 hükmü uyarınca dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.