213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/1438 Esas 2015/5228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1438
Karar No: 2015/5228
Karar Tarihi: 07.10.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/1438 Esas 2015/5228 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/1438 E.  ,  2015/5228 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2013/298939
    MAHKEMESİ : İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/05/2013
    NUMARASI : 2012/1251 (E) ve 2013/315 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; “5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) bendinde düzenlenen haklardan (güvenlik tedbirinden) ise koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu
    üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenilmesi suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
    II-2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesine gelince:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hükmün esasını oluşturan ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda sanığın 2008 ve 2009 takvim yıllarında işlediği sahte fatura kullanmak suçlarından dolayı ayrı ayrı 213 sayılı VUK"nın 359/b-1. maddesi ile TCK"nın 43, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 18 Ay 22 Gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanığın aynı maddeler uyarınca ve hatalı hesaplanmak suretiyle 3 Yıl 1 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olunması,
    2- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine, maddede sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara