Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4589 Esas 2022/18207 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın karşılıksız yararlanma suçundan mahkumiyetine hükmedildiği belirtiliyor. Kararda ayrıca, 6352 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarih sonrasında işlenen bu suçlar için 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre işlem yapılması gerektiği vurgulanıyor. Buna göre, soruşturma aşamasında katılan kurumun gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar belirtilerek tazmin edilmesi halinde kamu davası açılmayacağına dair bildirim yapılması gerekiyor. Bildirim sonrası verilen sürede kurumun zararı tamamen tazmin edilirse, kamu davası açılamayacağı ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği kaydediliyor. Yukarıda bahsedilen işlemlerin yapılmadığı ve vergi ve cezaları içermeyen kurum zararının belirtildiği bilirkişi raporu nedeniyle hükmün bozulduğu ifade ediliyor.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 163/3. maddesi: Karşılıksız yararlanma suçunu tanımlamaktadır.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/5. maddesi: Soruşturma aşamasında yapılacak bildirim ve tazminat ödemesiyle ilgili hükümleri içermektedir.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6352 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında alınan bilirkişi raporunda vergi ve cezaları içermeyen kurum zararının belirtildiği ve usulüne uygun olarak da ödeme ihtarı yapılmaması karşısında, belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 03.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.