Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2518 Esas 2015/3438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2518
Karar No: 2015/3438
Karar Tarihi: 01.10.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2518 Esas 2015/3438 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık suç tarihinde 18 yaşını tamamlamıştı ve cezaevine girmeye uygun bir suç işlediği için, TCK'nun 53/4. maddesi uygulanamadı. Sanık hakkında mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenmişti, bu nedenle sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı, e bendinin uygulanmamasına ise karar verilebileceği ifade edildi. Mahkümiyetin yasal sonucu olan hak mahrumiyetleri, sanık açısından kazanılmış hakka konu olamayacağından, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilmedi. Sanığın suça konu senedi ele geçirip hamil kısmına kendi adını yazarak bu senedi icra takibine geçirdiği eylemi, TCK'nun 209/2. maddesinde düzenlenen \"bertakrib senedin ele geçirilmesi suretiyle resmi belgede sahtecilik\" suçunu oluşturduğu kabul edildi. Ancak, hükümde kanun maddesi belirtilirken 209/2. madde gösterilmedi. Bu nedenle, hükmün bu açıdan düzeltilerek onaylanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: TCK.nun 53/4, 5237 sayılı TCK'nun 53/3, 209/2 ve 204/1 maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/2518 E.  ,  2015/3438 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/329959
    MAHKEMESİ : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 21/12/2010
    NUMARASI : 2010/785 (E) ve 2010/1033 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik


    Hükmolunan cezanın ertelenmiş kısa süreli hapis cezası olmadığı ve sanığın suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmiş olduğu gözetildiğinde, TCK.nun 53/4. maddesinin uygulanamayacağı ve mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı, e bendinin uygulanmamasına ise karar verilebileceğinin belirtilmiş olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.12.2006 gün ve 2006/11-301 esas, 2006/296 sayılı kararında da açıklandığı üzere “belli hakları kullanmaktan yoksul bırakılma” başlığı altında yeni sistemde güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş bulunan ve mahkümiyetin yasal sonucu olan bu hak mahrumiyetleri, kararda gösterilmemiş olsa bile sanık açısından kazanılmış hakka konu olamayacağından, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilmemiş, hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin infazda gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın, katılan tarafından başka bir iş nedeniyle imzalanıp verilen A.. K.."nun elindeyken kaybolan suça konu senedi bir şekilde ele geçirip hamil kısmına kendi adını yazarak bu senedi icra takibine geçtiğinin iddia ve kabul edilen eylemin 5237 sayılı TCK"nun 209/2. maddesinde düzenlenen "bertakrib senedin ele geçirilmesi suretiyle resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturması karşısında, uygulama maddesi olan TCK"nun 204/1. maddesine atıf yapan 5237 sayılı Yasanın 209/2. maddesinin hükümde gösterilmemesi,
    Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. fıkrasındaki 5237 sayılı TCK"nun “204/1. maddesi” ibaresinden önce gelmek üzere “5237 sayılı TCK"nun 209/2. maddesi delaletiyle” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara