Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7007 Esas 2022/18329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7007
Karar No: 2022/18329
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7007 Esas 2022/18329 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/7007 E.  ,  2022/18329 K.

    "İçtihat Metni"



    Mala zarar verme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/09/2021 tarihli ve 2021/11594 soruşturma, 2021/11317 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/02/2022 tarihli ve 2021/4473 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/06/2022 gün ve 8223-2022-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2022 gün ve 2022-85908 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
    Somut olayda, müştekinin 04/08/2021 tarihli dilekçesi ile olay tarihinde kendisine ait ... plakalı aracının ikameti önüne park halinde bulunduğu, aracının yanından ayrıldığı, bir süre sonra aracının yanına döndüğünde aracın arka camının tamamen kırık olduğunu fark ettiğinden bahisle, aracına zarar veren kişilerden şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, müşteki, şüpheli ve bilgi sahibi olarak şüphelinin eşinin ifadesine başvurulduğu, müştekinin aracının içerisinde şüphelinin eşinin beyanı ile doğrulandığı üzere şüphelinin evinde bulunan tabak parçalarının bulunduğu, şüphelinin alınan ifadesinde, olayın meydana geldiği apartmanın önüne kedilerin beslenmesi amacıyla tabakla yemek koyduklarını, müştekinin aracının içerisinden çıkan tabak parçalarının kedilerin önüne koydukları tabak ile aynı olduğunu, ancak kendisinin tabak fırlatmadığını, başka şahıslar tarafından apartmanın önünde bulunan tabakların alınarak müştekinin aracına zarar verilmiş olabileceğini beyan etmesi üzerine, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca "müştekinin aracına şüpheli tarafından zarar verildiğine ilişkin iddianame tanzimine yetecek düzeyde delil bulunmadığı gibi, şüphelinin de atılı suçlamayı kabul etmediği, müştekinin aracına zarar verenin şüpheli olduğunun kabulü halinde dahi müşteki ile şüpheli arasında herhangi bir husumet bulunmadığı da gözetilerek şüphelinin kasten araca zarar verdiğine ilişkin de bir delil bulunmadığı, şüphelinin taksirle hareket ettiğinin kabulü halinde de mala zarar verme suçunun taksirli halinin kanunda düzenlenmemiş olması sebebiyle suçun unsurlarının oluşmadığı, müştekinin Hukuk Mahkemelerine yahut İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak zararının tazmini yoluna gidebileceği" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
    Dosya kapsamına göre, öncelikle olayın meydana geldiği apartmanda bulunan ve mala zarar verme olayıyla ilgili bilgi, görgü sahibi olan komşuların tespit edilerek, beyanlarına başvurulması gerektiği, apartman ve araç çevresinde bulanan evlere veya işyerlerine ait kameraların tespit edilerek, mevcut olan kamera kayıtlarının incelenmesi gerektiği, ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda taraflar arasında husumet bulunmadığı hususuna yer verildiği ancak şüpheli ile müştekinin beyanlarında husumet konusunda bir açıklamanın yer almadığı cihetle, taraflar arasında önceye dayalı husumet bulunup bulunmadığı, taraflar arasında benzer şekilde yaşanmış olay bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması gerektiği, bu hususlarda bir araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Buna karşın Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
    İnceleme konusu dosyada, müşteki Gökhan Karaköse’nin 04/08/2021 tarihli dilekçesi ile olay tarihinde kendisine ait ... plakalı aracını saat 21.35’te bir bina önüne park ederek aracının yanından ayrıldığını, sonrasında aynı gece saat 23.00 sıralarında aracının yanına döndüğünde, aracın arka camının tamamen kırık olduğunu fark ettiğinden bahisle, aracına zarar veren kişilerden şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca “...müştekinin aracına şüpheli tarafından zarar verildiğine ilişkin iddianame tanzimine yetecek düzeyde delil bulunmadığı gibi, şüphelinin de atılı suçlamayı kabul etmediği, müştekinin aracına zarar verenin şüpheli olduğunun kabulü halinde dahi müşteki ile şüpheli arasında herhangi bir husumet bulunmadığı da gözetilerek şüphelinin kasten araca zarar verdiğine ilişkin de bir delil bulunmadığı, şüphelinin taksirle hareket ettiğinin kabulü halinde de mala zarar verme suçunun taksirli halinin kanunda düzenlenmemiş olması sebebiyle suçun unsurlarının oluşmadığı, müştekinin Hukuk Mahkemelerine yahut İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak zararının tazmini yoluna gidebileceği...” şeklindeki gerekçeyle şüpheli ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığında dair karar verilmiş ise de; bahse konu aracın şüphelinin ikamet ettiği Müge Apt. otopark duvarının yanında park halindeyken eylemin gerçekleştiği, dosya içerisinde bulunan adli kolluk Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağı içeriğinde, olay yeri ekibince araç üzerinden elde edilen yemek tabağının aracın park halinde bulunduğu yerin yanındaki binada araştırıldığı ve... adresindeki ...’a yemek tabağının fotoğrafı gösterildiğinde, ...’ın tabağın kendilerine ait olduğunu söyleyerek, eşi ...’ın alkollü olduğunu, sinirle yapmış olabileceğini ve evden çıkıp gittiğini, kendisine ulaşamadığını beyan ettiğinin belirtildiği, olay yeri krokisinde de aracın park halinde olduğu yerin yanındaki binanın balkonundan bir cisim atılmış gibi balkon ile araç arasında bir mesafe ölçümü yapıldığı; soruşturma kapsamında müşteki, şüpheli ve bilgi sahibi olarak şüphelinin eşi ...’ın ifadelerine başvurulduğu, ...’ın 11/08/2021 tarihli kolluk ifadesinde, eşinin olay gecesi saat 22.00 sıralarında eve geldiğinde alkollü olduğunu, balkonda bir telefon görüşmesi yaptığını, ancak sinirli olmadığını, sarhoş da olmadığını, eşinin aşağı tabak attığını görmediğini beyan ettiği, müştekinin aracının içerisinde şüphelinin eşinin beyanı ile doğrulandığı üzere şüphelinin evinde bulunan tabak parçalarının bulunduğu; şüphelinin ise 11/08/2021 tarihli kolluk ifadesinde, olay gecesi 22.00 sıralarında eve geldiğini, yirmi dakika kadar evde kaldıktan sonra evden ayrıldığını, olayın meydana geldiği apartmanın önüne kedilerin beslenmesi amacıyla tabakla yemek koyduklarını, müştekinin aracının içerisinden çıkan tabak parçalarının kedilerin önüne koydukları tabak ile aynı olduğunu, ancak kendisinin tabak fırlatmadığını, başka şahıslar tarafından apartmanın önünde bulunan tabakların alınarak müştekinin aracına zarar verilmiş olabileceğini beyan ederek suçlamayı kabul etmediği anlaşılmakla; olay gecesi şüphelinin eşiyle görüşen ve adli kolluk Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinin tespiti ile tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, tanık ...’ın adli kolluk Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağı içeriğinde beyan ettiği iddia edilen hususlar ile ilgili olarak bir kez daha ifadesinin alınması, olayın meydana geldiği apartmanda bulunan ve mala zarar verme olayıyla ilgili bilgi, görgü sahibi olan komşuların tespit edilerek beyanlarına başvurulması, apartman ve araç çevresinde bulanan evlere veya iş yerlerine ait kameraların tespit edilerek mevcut olan kamera kayıtlarının incelenmesi, ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda taraflar arasında husumet bulunmadığı hususuna yer verilmişse de, şüpheli ile müştekinin beyanlarında husumet konusunda bir açıklama yer almadığından, taraflar arasında önceye dayalı husumet bulunup bulunmadığının, taraflar arasında benzer şekilde yaşanmış olay bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması ve tüm bu hususlarda araştırma yapılıp belirtilen eksik soruşturma işlemlerinin tamamlanmasından sonra sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmediğinden itirazın bu yönlerden kabulüyle soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ALANYA) 2. Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak verilen 03/02/2022 tarihli ve 2021/4473 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 07/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara