Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/8427 Esas 2022/18336 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8427
Karar No: 2022/18336
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/8427 Esas 2022/18336 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/8427 E.  ,  2022/18336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama, hakaret, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan sanık ... hakkında, 30/12/2013 tarihli iddianameyle katılan sanık ...’a yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından açılan davalardan verilen beraat kararlarının temyiz edilmediği belirlenerek yapılan incelemede;
    1- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararı ile katılan sanık ... hakkında katılan sanıklar ... ile ...’a yönelik mala zarar verme suçundan verilen beraat kararına ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik hakaret suçundan, katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik hakaret suçundan, katılan sanık ... hakkında katılan sanıklar ... ile ...’e yönelik hakaret suçundan, katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Katılan sanık ...’e yüklenen kasten yaralama ve hakaret suçlarından eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 86/2 ve 125/1-4 maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırına göre, katılan sanık ...’e yüklenen mala zarar verme ve hakaret suçlarından eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1 ve 125/1-4 maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırına göre, katılan sanıklar ...’a yüklenen hakaret suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 125/1-4, 43/2. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre ve katılan sanık ...’a yüklenen hakaret suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 125/1-4 maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirtilen 8 yıllık dava zamanaşımının, katılan sanıklar ... ve ...’in 17/04/2014, katılan sanıklar ... ve ...’ın 21/10/2014 olan sorgu tarihlerinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ... ile ...’ın ve katılan sanıklar ... ile ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, anılan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, katılan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararı ile katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararının incelenmesinde;
    Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen 25/03/2015 tarihli mahkumiyet hükümlerinin, katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararları ile ilgili olarak katılan sanıklar ... ile ...’ın atılı kasten yaralama suçunu iştirak halinde işledikleri iddia edildiğinden 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirtilen 8 yıllık dava zamanaşımını kestiği gözetilerek yapılan incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    3- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın incelenmesinde;
    Katılan sanıklar ... ile ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde, haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılırken, “indirilerek” ibaresi yerine “artırılarak” yazılması, katılan sanıklar ... ile ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 86/2, 86/3-e maddeleri uyarınca belirlenen 6 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 29. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılması sonucu doğru uygulama ile neticeten 4 ay 15 gün hapis cezalarına hükmolunması karşısında mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hatalar olarak kabul edilmiş, yine katılan sanıklar ... ile ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    a) Hükümden sonra 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
    19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
    CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, katılan sanıklar ... ile ... hakkındaki 5237 sayılı TCK’nın 86/2-3-e maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    b) 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında kurulabileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla somut olayda katılan sanık ... hakkında 30/12/2013 tarihli iddianamede sevk maddesi olarak 1 kez TCK’nın 125/1. maddesinin belirtiltildiği ve iddianame içeriğinde de katılan sanık ...’ın katılan sanık ...’e yönelik sinkaflı sözler söylediği belirtildikten sonra tüm tarafların birbirlerine sövdükleri yönünde genel bir anlatıma yer verildiği, bu genel anlatımın katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik hakaret suçundan dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, zira iddianame içeriğinde sanığın kime/kimlere karşı ne şekilde söz konusu suçu işlediğine ilişkin anlatımın bulunması gerektiği, iddianame anlatımında katılan sanık ...’ın katılan sanık ...’e yönelik hakaret eylemine ilişkin açıkça bir anlatımın bulunmadığı, sadece katılan ...’e yönelik sinkaflı sözler sarf etmek suretiyle hakaret eylemini gerçekleştirdiğinden bahsedildiği ve sevk maddesi olarak da hakaret suçundan 1 kez cezalandırma talep edildiği, buna göre tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik hakaret suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianamede de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; dava konusu dışına çıkılarak, 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı bir şekilde katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’e yönelik hakaret suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ... ile ...’ın ve katılan sanıklar ... ile ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara