Esas No: 2021/5916
Karar No: 2022/18401
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5916 Esas 2022/18401 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5916 E. , 2022/18401 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükmü verildi. Dosyada TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. Ancak, sanığın zararı karşılamasına dair beyanı alınmadan hüküm verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda objektif koşulların tartışılmadığı belirtildi. Ayrıca, iddianamede yeterli bir sevk maddesi yazılmadan TCK'nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılması da hukuka aykırı bulundu. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi, TCK'nın 168/2. maddesi, CMK'nın 226. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,
1. Sanığın 07.04.2016 tarihli duruşmada, zararı karşılamak istediğini beyan ettiği, mahkemece de kendisine zararı karşılaması için bir sonraki celseye kadar süre verildiği anlaşılmış ise de; karar duruşmasına kadar kendisine ulaşılamayan ve beyanı alınamayan katılandan, zarar miktarı sorulup, sanığa tazmin edilecek zarar miktarı ve ödeme yeri bildirilerek makul bir süre verilip sonucuna göre sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK'nın 168/2. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydında suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel herhangi bir sabıkası bulunmayan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanığın “Kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “Zararın karşılanmadığı" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3. Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak yazılmadığı halde ek savunma hakkı verilmeden TCK'nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılması suretiyle CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.