Esas No: 2015/1504
Karar No: 2015/5095
Karar Tarihi: 06.10.2015
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/1504 Esas 2015/5095 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2013/211051
MAHKEMESİ : Gerze(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/333 (E) ve 2013/114 (K)
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, suç tarihinde Orman İdaresine ait ağaçların nakliyesinde işçi olarak çalıştığını, yolun kaygan olması nedeniyle suça konu yerde kamyonun kayarak yol kenarındaki ağaçların üzerine kaydığını, kamyonu bulunduğu yerden çıkarabilmek için 3 adet köknar ağacını kesmek zorunda kaldıklarını, ağaçları kestikleri yerde bıraktıklarını beyan etmesine, keşifte dinlenen zabıt mümzilerinin beyanlarının sanık savunmasıyla benzerlik göstermesine, mahkemece keşif mahallinde yapılan gözlemde, emvalin kesildiği dip köklerin bulunduğu belirtilen alanın yol kenarında olması ve orman içi çalışmalarda greyder tarafından yol üzerinde çalışma yapılarak dip köklerin kazınmış olabileceğinin tespit edilmesine, orman yüksek mühendisi bilirkişinin 18.09.2012 tarihli raporunda, suça konu yerdeki orman yolunun bozuk olduğunun, nakliyeye elverişli hale getirilebilmesi için suç tarihinden sonra burada iş makineleriyle çalışma yapıldığının ve dip köklerin toprak altında kalmış olabileceğinin belirtilmesine göre, 13.10.2010 tarihli suç tutanağında adı geçen M. K. tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığın savunmasında belirttiği şekilde suç tarihinde Orman İdaresine ait nakliye işinde çalışıp çalışmadığının, zabıt mümzilerinin olaydan ne şekilde haberdar olduklarının tespit edilip, olayda zaruret hali bulunup bulunmadığı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturmayla sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.