Esas No: 2015/10620
Karar No: 2015/5052
Karar Tarihi: 05.10.2015
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/10620 Esas 2015/5052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KD - 2013/156044
MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2009
NUMARASI : 2007/5193 (E) ve 2009/849 (K)
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen hükümde tebligatın Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılması nedeniyle öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin başkaca reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Şirket ortağı olup şirketi temsil yetkisi bulunmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1) Anayasa"nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı gözönünde bulundurularak, ticareti terk suçlarında duruşma davetiyesinin ya da mahkeme kararının sanığın terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanunu"nu 35. maddesine göre yapılan tebligat geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Bu sebeple borçlu şirket yetkilisi olan sanığa Tebligat Kanunu"nda 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı kanunla yapılan değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, tespit edilecek adresine yeniden usulüne uygun duruşma davetiyesinin tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Antalya Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden gelen 05 Kasım 2008 tarihli yazıda borçlu şirketin faal mükellef olduğunun bildirilmesi karşısında, borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorulup ve en son verilen onaylı beyanname örnekleri getirtilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, bozmanın A.. K.."e sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.