Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8260 Esas 2015/3394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8260
Karar No: 2015/3394
Karar Tarihi: 01.10.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8260 Esas 2015/3394 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi, resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanan sanık E.. Ç.. hakkında verilen mahkumiyet hükmünü bozdu. Mahkeme, kambiyo senetlerinde sahtekarlık yapmanın resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda belirtilen bütün unsurlarını taşıması gerektiğine karar verdi. Suç tarihinde yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu'na göre, bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Dosyadaki çeklerde tanzim yeri belirtilmemişti, bu nedenle sanığın mahkumiyeti yasaya aykırı olarak kabul edildi. Kanun maddeleri olarak ise, Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri ve 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi yer almaktadır.
21. Ceza Dairesi         2015/8260 E.  ,  2015/3394 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2013/163068
    MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 27/02/2013
    NUMARASI : 2007/222 (E) ve 2013/34 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    I- Sanık E.. Ç.."in, hakkında eldeki dava ile birleşen Afyonkarahisar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/61 Esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere kambiyo senetlerinde yapılan sahtekârlığın resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtekârlık yapılması halinde fiil, özel belgede sahtekârlık suçunu oluşturacaktır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunun 688/6 ve 689/4. maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun anılan kararında belirtildiği üzere düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Dosya içerisinde aslı bulunan suça konu 01.03.2005 keşide tarihli, 6.500.000.000 TL bedelli çekte açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş, keşidecinin ismi yanında da herhangibir adres gösterilmemiştir. Bu itibarla, suça konu çekin kambiyo senedi vasfı taşıdığını kabul mümkün olmadığı cihetle, özel belge niteliğinde bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde "resmi belgede sahtecilik" suçundan sanığın mahkûmiyetine hükmolunması yasaya aykırı ise de;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında değişen suç vasfına göre; sanığa yüklenen "özel belgede sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.03.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II- Sanıklar E.. Ç.. ve B.. A.."nın, haklarında eldeki dava ile birleştirilen Afyonkarahisar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/45 Esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanıklardan E.. Ç.."in hakkında sahte belgelerle Türkiye Halk Bankası A.Ş.den .......Eşyaları San. Tic. Ltd. Şti adına; sanık B.. A.."nın ise sahte belgelerle T.C. Ziraat Bankası A.Ş.den ..... Ayakkabıcılık Deri Mamulleri İth. İnş. San. Tic. Ltd. Şti adına hesap açtırıp çek keşide etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan davada, sanıklar hakkında aynı hesaplardan keşide edilen çekler nedeniyle farklı mahkemelerde devam eden dosyaların bulunduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi ve mükerrer yargılamanın önüne geçilmesi bakımından, aynı çek hesapları ile ilgili dava dosyalarının araştırılarak varsa getirtilip incelenmeleri, mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi halde bu davayı ilgilendiren delillerin dosya arasına alınması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara