Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1941 Esas 2015/3392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1941
Karar No: 2015/3392
Karar Tarihi: 01.10.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1941 Esas 2015/3392 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararı, bir resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla ilgili. Şüphelinin suçlu bulunmasına dair verilen karar, temyiz edilerek Yargıtay tarafından incelenmiş. Yargıtay, iki nedenle kararı bozmuş:
1. Belgede sahtecilik suçlamasında hakimin aldatma yeteneğine dair takdiri yetkisi olduğu hatırlatılarak, suça konu bononun özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosyaya konulması gerektiği gözetilmediği için karar bozuldu.
2. Kambiyo senetlerinde yapılan sahtekarlığın resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili senedin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerektiğine dair Yargıtay içtihatlarının hatırlatıldığı kararda, suça konu bonoda açıkça düzenlenme yeri belirtilmediği, senedi düzenleyen ismi yanında da anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmediği için unsurları tam olmayan bir özel belge niteliğinde olduğu ve yanılgı sonucu resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozuldu.
Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4. maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/1941 E.  ,  2015/3392 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/268044
    MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/02/2011
    NUMARASI : 2010/85 (E) ve 2011/119 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu bono aslı celp edilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Kabule göre de;
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere kambiyo senetlerinde yapılan sahtekarlığın resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtekarlık yapılması halinde fiil, özel belgede sahtekarlık suçunu oluşturacaktır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunun 688/6 ve 689/4. maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun anılan kararında belirtildiği üzere düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Dosya içerisinde örneği bulunan suça konu bonoda açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş, senedi düzenleyen ismi yanında da "Vişnelik Mh. Neşe Sk. No:74” biçiminde bir adres gösterilmiştir. Bu adres hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmediği ve suça konu bononun unsurları tam olmadığından özel belge niteliğinde bulunduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde "resmi belgede sahtecilik" suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara