Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/7899 Esas 2015/4965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7899
Karar No: 2015/4965

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/7899 Esas 2015/4965 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların marka hakkına tecavüz ettikleri gerekçesiyle suçlu bulundukları ancak, mağdurun zararı tespit edilemediği için CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak mahkeme, basit bir araştırmayla tespit edilebilecek bir zararın bulunmadığına karar vererek, sanıklar hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmetti. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, bölge adliye mahkemesinin kararıyla birlikte hükmün bozulmasına karar verdi. CMK'nın 231/5. ve 6-c maddeleri, suçtan önceki hale getirme, tazmin veya zararın aynen iadesi gibi objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngörür. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarihli kararında, \"zarardan\" kast edilenin maddi zarar olduğu ve hakimin basit bir araştırmayla zararı belirlemesi gerektiği açıklanmaktadır.
19. Ceza Dairesi         2015/7899 E.  ,  2015/4965 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/259827
    MAHKEMESİ : Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/05/2012
    NUMARASI : 2012/5 (E) ve 2012/543 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak tayini,
    2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığından mahkemece "sanığın müdahil tarafın zararını karşılamadığı "gerekçesiyle sanıklar hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık E.. D.. ve sanık M.. D.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara