Esas No: 2021/4630
Karar No: 2022/19226
Karar Tarihi: 17.11.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4630 Esas 2022/19226 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4630 E. , 2022/19226 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın askerlik görevini yaptığı, yokluğunda verilen hükme ait gerekçeli kararın 01.07.2016 tarihinde Atilla Bektaş imzasına tebliğ edildiği, ancak tebligat evrakında tebliğ yapılan kişinin kıta kumandanı veya kurum amiri olup olmadığının belirtilmediği, asker olan sanığın birlik adresine çıkarılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14. maddesinin 1. fıkrası ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 22. maddesi hükümleri uyarınca ‘’kıta komutanı ve kurum amiri gibi en yakın üste yapılacağı şeklindeki düzenleme‘’ dikkate alınarak tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz talebinin kabulü gerekmekle yapılan incelemede;
1- Mağdurun beyanında suça konu aracın aküsünün bulunduğu kısmın kilitli veya koruma altında olup olmadığına dair bir açıklık bulunmadığı, dosya içerisinde olay yeri inceleme raporu ya da görgü tespit tutanağına rastlanmadığının anlaşılması karşısında; mağdurun aracının akü yerinin kilitle muhafaza altında olup olmadığı konusunda beyanının alınarak sonucuna göre eylemin niteliğinin belirlenmesi gerekirken ve buna bağlı olarak da, olay anında aracın aküsünün bulunduğu kısmın kilit sisteminin bulunması ve kilitli olması halinde aynı Kanun'un 142/2-h maddesinde düzenlenen suçun, herhangi bir kilit tertibatının bulunmaması halinde ise, aynı Kanun'un 142/1-e maddesinde düzenlenen suçun oluşacağı gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanıklara yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın 150/3. ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 17/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.