5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5177 Esas 2015/4906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5177
Karar No: 2015/4906
Karar Tarihi: 30.09.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5177 Esas 2015/4906 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucu, 19. Ceza Dairesi tarafından incelendiği belirtiliyor. Suçun 5846 sayılı Kanuna Aykırılık olduğu ve mahkumiyet kararının bozulduğu belirtiliyor. Kararda, umuma açık işletmelerde müzik eserinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde hak sahiplerinin bu yayını engelleme açısından haklarının bulunmadığı, sadece radyo veya televizyon yayıncısının haklarının ihlalinin söz konusu olacağı, bu durumda işletmeci sadece radyo veya televizyon yayıncısının haklarını ihlal edebileceği vurgulanıyor. 5846 sayılı Kanunun 80/1-c-3 maddesi fıkrası da belirtilerek, radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak umuma açık mahallerde iletimin sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip oldukları belirtiliyor. Hak sahipleri ile yayın yapan kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşmanın yapılması gerektiği belirtiliyor. Suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı ve engel adli sicil kaydı da bulunmayan sanık hakkında, zararın ödenmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 80/1-c-3 maddesi olarak belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi         2015/5177 E.  ,  2015/4906 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/101290
    MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2011
    NUMARASI : 2011/91 (E) ve 2011/571 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesi"nin yerleşik kararlarında açıklandığı üzere, umuma açık işletmelerde (lokanta, bar, market, otel lobisi vb) müzik eserinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde, fonogram yapımcısı, icracı sanatçı ve eser sahibinin bu yayını engelleme açısından haklarının bulunmadığı, bu yayın nedeniyle sadece radyo veya televizyon yayıncısının yayın üzerinde inhisari nitelikte mali haklarının ihlalinin söz konusu olacağı, bu durumda, müzik eserinin radyo veya televizyondan yapılan yayınını umuma ileten işletmeci, sadece radyo veya televizyon yayıncısının haklarını ihlal edebileceği, 5846 sayılı Kanunun 80/1- c-3 madde - fıkrasında radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak, umuma açık mahallerde iletimin sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip olduklarının belirtilmesi karşısında, bu kuruluşlarda yapılan yayınlarla ilgili olarak hak sahipleri ile bu kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşması yapılması gerektiği, hak sahipliği devri ve bununla ilgili anlaşmanın yapılmaması halinde, hak sahiplerinin ancak yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarından şikayetçi olabileceği anlaşılmakla, sanığın bir müzik eserini, televizyonda yapılan yayında, işletmesinde umumi mahalde müşterilerine dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonogram yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden bahsedilemeyeceği ve atılı eylemin suç oluşturmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Katılan sıfatı bulunmayan Müyobir, M.. M.. ve M.. M.. meslek birliklerinin karar başlığında katılan olarak gösterilmesi,
    3- Suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, engel adli sicil kaydı da bulunmayan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesindeki subjektif koşullar tartışma konusu yapılmadan yalnızca zararın ödenmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara