Esas No: 2015/2835
Karar No: 2015/4884
Karar Tarihi: 30.09.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2835 Esas 2015/4884 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/35818
MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2010
NUMARASI : 2009/1076 (E) ve 2010/548 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2- 2007 takvim yılında değişik tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlendiği kabul edildiği halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının aynı Kanunun 53/3. maddesi de nazara alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Gerekçeli karar başlığında katılan kurumun sıfatının müşteki olarak yanlış gösterilmesi suretiyle, CMK"nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.