Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4868 Esas 2015/4778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4868
Karar No: 2015/4778
Karar Tarihi: 29.09.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4868 Esas 2015/4778 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/4868 E.  ,  2015/4778 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/79131
    MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 26/01/2012
    NUMARASI : 2010/493 (E) ve 2012/50 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Türk Patent Enstitüsünden marka tescil belgeleri getirtilip incelenerek katılanan şikayet hakkının varlığı belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmede eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ;
    2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir."denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden, sanığın adli sicil kaydındaki sabıkasının silinme koşulları oluşmuş olmasına rağmen katılan şirketin suçla ortaya çıkan zararını karşılamadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/06/2010 tarihli, 2010/284 Esas, 2010/4 Karar sayılı ayırma kararı ile soruşturma evrakı sanığın soruşturma evrakından tefrik edilen ve sanığın taklit ürünleri kendisine temin ettiğini belirttiği şüpheli M. A.. hakkında yürütülen soruşturmanın akıbeti araştırılarak,dava açılmış olması halinde gerektiğinde birleştirme kararı verilerek 5833 Sayılı Kanun ile değişik 556 Sayılı KHK "nin 61/A-son fıkrasının sanık hakkında uygulama yerinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara