Esas No: 2015/8219
Karar No: 2015/4634
Karar Tarihi: 28.09.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8219 Esas 2015/4634 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/286977
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2012
NUMARASI : 2011/575 (E) ve 2012/118 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıkların birden çok hak sahibine karşı aynı fiili işlediği ve birden fazla hak sahibinin şikayetçi olduğu gözetildiğinde, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi sebebiyle zincirleme suç kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen ""suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi"" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanıklar hakkında aynı kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; ""hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir"" denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece ""sanıkların müdahil tarafın zararını karşılamadığı"" gerekçesiyle sanıklar hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı sanıklar ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.