Esas No: 2015/2050
Karar No: 2015/3316
Karar Tarihi: 29.09.2015
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2050 Esas 2015/3316 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/272983
MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2011
NUMARASI : 2010/451 (E) ve 2011/465 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
1- Sanığın, sahibi olduğu Girişim Telekom isimli cep telefonu bayiinde katılan adına sahte abonelik sözleşmesi ile 0534 ..... numaralı hattı çıkarttığı iddiası ile açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; suça konu telefon hattına yönelik olarak yapılan görüşme kayıtları ve hattın kullanıldığı cihaz seri numaralarının ilgili birimden sorulup geriye doğru incelenerek bu kayıtlardaki numara sahipleri ile abonelik sözleşmesinde irtibat telefonu olarak verilen 0506 ...... nolu hattın adına kayıtlı olduğu tespit edilen Z.. A... tanık olarak beyanlarının alınması, abonelik sözleşmesi tanzim edilirken ibraz edilen ve bir örneği dosya içinde bulunan nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki resmin mağdura aidiyeti araştırılıp sözleşme düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
2- Eylemin sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.