Esas No: 2015/2609
Karar No: 2015/4558
Karar Tarihi: 17.09.2015
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2609 Esas 2015/4558 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/55786
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık C.. S..’ın, anılan Kanun’un 359/b-1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2014 tarihli ve 2013/150 esas, 2014/361 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 03/02/2015 gün ve 7788 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/02/2015 gün ve KYB.2015-55786 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; sanığın 2006 yılında sahte fatura düzenlediğinin mahkemesince kabul edilmesi karşısında, 213 sayılı Kanun’un 359/b-l maddesinde öngörülen müeyyidenin, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5278 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki haliyle 18 aydan 3 yıla kadar ağır hapis cezası olduğu, sanık hakkında 2006 yılında yürürlükte bulunan ve lehe olan 213 sayılı Kanun’un 359/b-1 maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359/b-1 maddesi gereğince uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamında yapılan incelemede; yerel mahkemenin 21/04/2014 tarihli hükmünün sanığın yokluğunda verildiği, hükmün sanığın sorgusu sırasında bildirdiği ve daha önce herhangi bir tebligat yapılmamış olan adrese Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, bu tebliğ işlemi esas alınmak suretiyle hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği, infaz sırasında Küçükçekmece C.Başsavcılığının talebi ile hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/04/2014 tarih ve 2014/12-89 esas, 2014/226 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğin geçerli olabilmesi için, ilgilinin kendisine veya adına tebliğ yapılabilecek kimselere belirtilen adreste kanunun gösterdiği usullere göre önceden tebliğ yapılmış olması gerekmektedir.
Somut olayda, sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükümlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği belirtilen, ".. Mah. .. Sitesi 6 Blok D:12 Göztepe-Bağcılar/İstanbul " adresinde sanığa daha önce tebligat yapılmadığı cihetle, sanığa yapılan gerekçeli karar tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesinin uygulanma şartları bulunmadığından geçersiz olduğu ve ortada temyiz yasa yolundan geçmeden kesinleşen bir kararın mevcut olmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.