Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8525 Esas 2015/4552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8525
Karar No: 2015/4552

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8525 Esas 2015/4552 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/8525 E.  ,  2015/4552 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2015/183146

    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 51/2-b. maddesine aykırılıktan C.. A.. hakkında düzenlenen tespit tutağı kapsamında, ilgilisi hakkında idari para cezası uygulanmasına yönelik talebin, ilgilisinin savunma hakkının kısıtlandığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/01/2015 tarihli ve 2015/48 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2015 tarihli ve 2015/99 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/05/2015 gün ve 29989 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2015 gün ve KYB.2015-183146 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvuru üzerine mahkemece yapılan ön inceleme sonucunda; a) Yetkili olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza mahkemesine gönderilmesine, b) Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idari yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle başvurunun reddine, c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan nedenlerin bulunmaması halinde başvurunun usulden kabulüne, Karar verilir. (2) Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder. (3) İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idari yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idari yaptırım kararma karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir. (4) Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder; talep üzerine veya re"sen tarafları çağırarak belli bir gün ve saatte dinleyebilir. Dinleme için belirlenen günle tebligatın yapılacağı gün arasında en az bir haftalık zaman olmasına dikkat edilir. Dinleme sırasında taraflar veya avukatları hazır bulunur. Mazeretsiz olarak hazır bulunmama, yokluklarında karar verilmesine engel değildir. Bu husus, tebligat yazısında açıkça belirtilir. (5) Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklığa, bilirkişi incelemesine ve keşfe ilişkin hükümleri, bu başvuru ile ilgili olarak da uygulanır. (6) Dinlemede sırasıyla; hazır bulunan başvuru sahibi ve avukatı, ilgili kamu kurum ve kuruluşunun temsilcisi, varsa tanıklar dinlenir, bilirkişi raporu okunur, diğer deliller ortaya konulur. (7) Mahkeme, ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idari yaptırım kararı verilen tarafın kanuni temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar. (8) Mahkeme, son karar olarak idari yaptırım kararının; a) Hukuka uygun olması nedeniyle, "başvurunun reddine", b) Hukuka aykırı olması nedeniyle, "idari yaptırım kararının kaldırılmasına", karar verir. (9) İdarî para cezasının alt ve üst sınırının kanunda gösterildiği kabahatler dolayısıyla verilmiş idari para cezasına karşı başvuruda bulunulması halinde, mahkeme idarî para cezasının miktarında değişiklik yaparak
    da başvurunun kabulüne karar verebilir. (10) Üçbin Türk Lirası dahil idari para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir." şeklindeki 28. maddesi nazara alındığında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince esas hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dairemizin 14/05/2015 tarih ve 2015/2556 esas, 2015/1529 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09/07/2013 tarihli ve 2013/5794 esas, 2013/16526 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hakim ve savcıların trafik suçlarının 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93. maddesi kapsamında kişisel suç olup, anılan Kanun’un “kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hakim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 24. maddesinde yer alan “Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması hâlinde mahkeme tarafından idari yaptırım kararı verilir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, hâkim ve savcıların kişisel suç kapsamında değerlendirilen ve idarî para cezasını gerektiren eylemleri yönünden son soruşturma mercii olarak ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesince idari yaptırım kararı uygulanabileceği cihetle, somut olayda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin en yakın ağır ceza mahkemesi sıfatıyla Cumhuriyet Savcısı olan kabahatlinin kişisel suç kapsamındaki hız sınırını aşmak eylemi hakkında, 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 24. maddesi uyarınca işin esası hakkında bir karar vermesi gerektiği halde karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunmadığı gözetilerek itiraz mercii tarafından itirazın bu gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin gerekmesi nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2015 tarihli ve 2015/99 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara