Esas No: 2015/4412
Karar No: 2015/4531
Karar Tarihi: 16.09.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4412 Esas 2015/4531 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/168262
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2012
NUMARASI : 2010/614 (E) ve 2012/261 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "" Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2- 27.10.2010 tarihli iddianame ile sanık hakkında vergi suçu raporu ve mütalaaya uygun olarak "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından dava açıldığı, her takvim yılındaki eylemler ayrı suçları oluşturduğu gibi aynı yılda birden fazla fatura düzenlenmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek suçtan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
3- 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince cezada kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.