213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3051 Esas 2015/4499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3051
Karar No: 2015/4499
Karar Tarihi: 16.09.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3051 Esas 2015/4499 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık sahte fatura kullanmak ve defter-belge gizlemek suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, 2003 yılına göre verilen mahkumiyet kararı, sanığın yararına olan olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle bozulmuştur. Ayrıca, defter-belge gizleme suçunun yasal unsurları oluşmadığından, sanığın bu suçtan mahkumiyeti de bozulmuştur. Kanuna aykırı bulunan kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır:
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri (olağanüstü dava zamanaşımı)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (hüküm bozulması)
- 5237 sayılı TCK'nın 53/1 ve 53/4. maddeleri (hak yoksunluğu)
- CMK'nın 231. maddesi (hükmün açıklanmasının geri bırakılması)
19. Ceza Dairesi         2015/3051 E.  ,  2015/4499 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/188482
    MAHKEMESİ : Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16/12/2010
    NUMARASI : 2007/3325 (E) ve 2010/737 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-2003 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesinde:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Suçun oluştuğu 2003 tarihine göre temyiz süreci içinde, sanık yararına olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
    2-Defter ve belgeleri gizlemek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporlarında sanığın faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde çalışınına tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre ise;
    a- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca anılan yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b- 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
    c- 2003 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde hüküm tarihi itibari ile engel sabıkası da bulunmayan ve aldığı cezası ertelenen sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik CMK"nın 231. maddesinin zarar giderilmediğinden bahisle uygulanmaması,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara