Esas No: 2015/3193
Karar No: 2015/4435
Karar Tarihi: 16.09.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3193 Esas 2015/4435 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/174981
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2010
NUMARASI : 2010/56 (E) ve 2010/1123 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 11.11.2009 yerine 31.12.2009 olarak gösterilmesi,
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; adli sicil kaydında görünen adli para cezasına ilişkin mahkumiyetin 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi ile ertelenendiği ve 15.09.2008 tarihi itibariyle vaki olmamış sayılacağı gözetilerek, cezası ertelenen sanık hakkında yerinde olmayan gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmaması,
3- 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "onsekiz ay" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
4- 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta
ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında, mahkemece infazı da kısıtlayacak şekilde "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının aynen infazına" karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.