Esas No: 2015/6677
Karar No: 2015/4373
Karar Tarihi: 15.09.2015
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6677 Esas 2015/4373 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2013/273009
MAHKEMESİ : Sütçüler(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2013/41 (E) ve 2013/58 (K)
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Sanığın sabıka kaydında bulunan ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil ettiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Ancak;
1-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun da 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
2-Sanığın 6831 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca orman ürünleri ticareti ile iştigal edip etmediği araştırılmadan noksan kovuşturma ile karar verilmesi,
3-Suç tarihinin tutanak tarihi olan 20/06/2012 olmasına rağmen hükümde 01/01/2012 olarak belirtilmesi,
4-Hüküm fıkrasında uygulanan kanun maddesinin 108/1 yerine 108/2. olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.