Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7392 Esas 2020/8101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7392
Karar No: 2020/8101
Karar Tarihi: 09.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7392 Esas 2020/8101 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/7392 E.  ,  2020/8101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Haksız Fiilden Kaynaklanan Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, miras ve satın alma yoluyla 2006 yılında edindikleri 186 ada 21 parsel, 191 ada 38 parsel, 189 ada 30 parsel sayılı taşınmazların davalı kardeşlerince kullanıldığını belirterek, davalılardan 5 yıllık ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiş, bilahare 189 ada 30 parsel ve davalı ...’e karşı olan davasından feragat etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, “somut olayımızda davacının gerek kendi beyanları gerekse dinlenen tanık beyanları sonucunda davacının payına karşılık olarak kullanmış olduğu bir bölüm olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizde oluşan kanaate göre davalı elinde bulundurmuş olduğu yerleri taraflar arasındaki harici taksime göre tutmaktadır. Bu nedenle de davacının açmış olduğu ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Davacı taraf, yukarıda alıntılanan kararda da değinildiği gibi eğer hakkından daha az yer kullandığını düşünüyor ise açması gereken dava ortaklığın giderilmesi davası olacaktır” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
    1.Davacının 186 ada 21 parsele yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına ve davacının bu parselde kullandığı bir alan bulunmasına göre belirtilen parsel yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Davacının 191 ada 38 parsele yönelik temyiz itirazına gelince; Dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı kararı).
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazda tarafların 1/3’er oranla paylı malik oldukları ve aralarında haricen parsel bazında olmayan taksim yaptıkları anlaşılmaktadır. Davacı aralarında yapılan taksimin bozulduğunu iddia etmektedir. Duruşmada dinlenen davalı ... de yaptıkları harici taksimin bozulduğu yönünde beyanda bulunmuştur.
    Dosya kapsamından davacının 38 parsel nolu bahsi geçen taşınmazda kullanabileceği bir yer bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacı taraf anlaşmanın bozulduğunu iddia etmiş ve ortaklığın giderilmesi davası açtığını belirtmiştir. Mahkemece davacının bu parselde kullanabileceği bir yer bulunmadığı dava konusu taşınmazın kullanımına olan muvafakatin davacı tarafından davadan önce geri alınıp alınmadığı, geri alınmış ise hangi tarihte geri alındığı hususlarında tarafların toplanmış ve toplanacak delilleri hep birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik araştırma ile belirtilen parsel yönünden davanın reddi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacının sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara