Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2200 Esas 2015/3247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2200
Karar No: 2015/3247
Karar Tarihi: 28.09.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2200 Esas 2015/3247 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, ticari ilişki nedeniyle aldığı mallara karşılık olarak sahte bir çek vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçu işlediği iddia edilmiştir. Ancak, sanığın savunması doğru olup olmadığının tespit edilmeden mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması ilamı olduğu ve suç tarihi itibariyle kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı gözetilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılamayacağına karar verilmesi ve cezasının ertelenmesine rağmen ileride suç işleme hususundaki eğilimleri nazara alınarak cezaya hükmedilmesi çelişkilidir. Bu nedenlerle, hüküm uygun görülmemiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (Kararın bozulması)
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi (Temyiz itirazı)
21. Ceza Dairesi         2015/2200 E.  ,  2015/3247 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/317331
    MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 21/04/2011
    NUMARASI : 2009/1310 (E) ve 2011/220 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    1- Sanığın, katılandan aldığı mallara karşılık olarak suça konu sahte çeki vermek suretiyle yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu çeki ticari ilişki nedeniyle N.. Ş.. aldığını savunması, ayrıca N..Ş.. de adres bilgilerinin yer aldığı ve ticari ilişkiye dayanak oluşturan sevk irsaliyesi ile faturayı da mahkemeye ibraz etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, adı geçen fatura ve irsaliyede yer alan adres bilgilerinden N.. Ş.. araştırılarak, sanığın savunmasının doğru olup olmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir ‘hüküm’ niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibariyle sanığın kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı gözetilmeden diğer şartlar değerlendirilmeksizin “daha önceden kasti bir suç işlemiş olduğundan” bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi ve fakat hükümde "sanığın sabıkasız geçmişi ve suç işleme hususundaki eğilimleri nazara alınarak cezasının ertelenmesi halinde ileride suç işlemekten çekineceği hususunda mahkememize yeterli kanaat geldiğinden verilen cezanın ertelenmesine" denilerek çelişkiye neden olunması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara