Esas No: 2015/8955
Karar No: 2015/4165
Karar Tarihi: 10.09.2015
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8955 Esas 2015/4165 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/202681
Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık M.. B..’in, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Üsküdar 2. İcra Ceza Mahkemesinin 06/11/2012 tarihli ve 2012/202-329 E.K. sayılı kararını müteakip, sanığın 12/11/2014 tarihinde yakalandığı ve tazyik hapsinin infazına başlandığından zamanaşımının kesilmesi nedeniyle ceza zamanaşımı süresinin uzadığının tespitine ilişkin İstanbul Anadolu 9. İcra Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2012/202-329 E.K. sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair aynı Mahkemenin 23/12/2014 tarihli ve 2012/202-329 E.K. sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 10. İcra Ceza Mahkemesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/75 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/05/2015 gün ve 35227 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/06/2015 gün ve KYB.2015-202681 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adlî para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük"ün 193/4. maddesinde yer alan "‘Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adlî sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilâmı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir "hapis" cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 2. maddesinde tanımlanan "disiplin hapsi" kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, bu nedenle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 354/2. maddesi gereğince bahse konu tazyik hapsinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmesi ile zamanaşımı süresinin 26/11/2014 tarihinde dolduğu gözetilerek itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 10. İcra Ceza Mahkemesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/75 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 10/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.