Esas No: 2015/3137
Karar No: 2015/4124
Karar Tarihi: 09.09.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3137 Esas 2015/4124 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/187298
MAHKEMESİ : Muğla 2.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2011
NUMARASI : 2010/425 (E) ve 2011/49 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, vergi suçu raporundan suç tarihinde ticari faaliyetine devam edip etmediği hususunun belirlenemediği, ikinci olarak gönderilen defter ve belge istem yazısının da 03.06.2010 tarihinde işyeri adresinde kendisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, ilk isteme yazısının tebliğ edildiği 27.01.2009 tarihinde sanığın ticari faaliyetine devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabüle göre de:
a- 2006 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde hüküm tarihi itibari ile sabıkasız olan ve hakkında verilen cezası ertelenen sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMK"nın 231. maddesinin zarar giderilmediğinden bahisle uygulanmaması,
b- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
c- 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.