19. Ceza Dairesi 2015/3100 E. , 2015/4119 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2011/202849
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2010
NUMARASI : 2010/590 (E) ve 2010/1264 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olması karşısında, kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığından, temyizen incelenmeyen dosyanın merciince incelenmek üzere itiraz merciine gönderilmesi için mahalli makhkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
2-Sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesine gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 18.03.2010 gün ve VDENR-2010-2532/6 sayılı Vergi tekniği raporunda; 2010 takvim yılına ait düzenlenen faturaların tespit edilmediği ancak 80.602,25 TL tutarında KDV matrahı beyan ettiği ve anılan yılda sanık tarafından belge düzenlenen mükelleflerin listesinin, raporun ekine konulmuş olduğunun anlaşılması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için; vergi dairesinin mütalaasının ""2010 takvim yılına"" ilişkin olarak verildiği hususu da gözetilerek anılan yıla ait fatura asılları ya da onaylı suretlerinin getirtilmesi, temin edilebilenlerin incelenmesi faturaların mevcut olmadığının ya da kanunda öngörülen şekil şartlarını taşımadığının tespiti
halinde beyannameye fatura eklenmesinin zorunlu olmaması nedeniyle sanığın gerçeğe aykırı beyanname vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin özel usulsüzlük cezasını gerektireceği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yetinilerek müsnet suçtan mahkumiyet kararı verilmesi
2- Kabule göre de;
a-5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, vergi dairesinin mütalaasının ""2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek"", suçundan verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinin ise; “2008 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan düzenlendiği gözetilmeden, hangi yıldan hüküm kurulduğu belirtilmeden kısa karar ile hükümde ""sahte fatura düzenlemek ve kullanmak"" ve gerekçede ise "sahte fatura düzenlemek" suçundan mahkumiyet kararı verilerek karışıklık ve çelişkiye sebebiyet verilmesi,
b-TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.