Esas No: 2015/3236
Karar No: 2015/4103
Karar Tarihi: 09.09.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3236 Esas 2015/4103 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/228510
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
(Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesi)
TARİHİ : 22/02/2011
NUMARASI : 2010/262 (E) ve 2011/76 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 213 Sayılı VUK"nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun ""vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan"" defter ve belgeler olduğu, aynı Kanunun 220 ve devamı maddelerine göre defterlerin notere tasdik ettirilmelerinin gerektiği, tasdik ettirilmeyen yasal defterler usulsüzlük cezası gerektirse de ibraz edilmemesinin suç oluşturmayacağı, 02.11.2009 tarihli vergi suçu ve ekindeki inceleme raporlarında ibrazı istenen 2004 yılına ait defterlerin tasdik bilgileri ile anlaşmalı matbaalarda bastırılmış belge bilgilerine rastlanılmadığının belirtilmesi karşısında, VUK"nın 223. maddesi gözetilerek sanığın yetkilisi olduğu şirketin bulunduğu yerdeki noterliklerden 2004 yılına ait defterlerin tasdik edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
2- 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle "18 ay"a yükseltildiği gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde eksik ceza tayini,
3- Adli sicil kaydındaki hükümlülüğü nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanığın cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.