Esas No: 2015/6748
Karar No: 2015/4085
Karar Tarihi: 09.09.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6748 Esas 2015/4085 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/174277
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2012
NUMARASI : 2011/516 (E) ve 2012/169 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Yerel mahkeme söz konusu davaya Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi sıfatıyla baktığından, hüküm tarihi itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1800,00-TL yerine 1200,00-TL avukatlık ücretine hükmedilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Bilirkişi raporunda iktibas suretiyle tecavüz olduğu belirtilen markanın suç tarihinde geçerli olup olmadığı, devredilip devredilmediğinin Türk Patent Enstitüsünden sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
2- Gün adli para cezası paraya çevrilirken, uygulama maddesinin TCK"nın 52/2 maddesi yerine, TCK"nın 50 ve 52. maddeleri olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6 fıkrasına aykırı davranılması,
3- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece "zararın karşılanmadığı" gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.