Esas No: 2015/6764
Karar No: 2015/3985
Karar Tarihi: 08.09.2015
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6764 Esas 2015/3985 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/172183
MAHKEMESİ : İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2012
NUMARASI : 2006/1339 (E) ve 2012/58 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık Y. H. temyiz talebi yönünden yapılan incelemede,
7201 sayılı Yasa"nın 35/1.maddesinde "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." hükmü öngörülmüş olup, sanığın yokluğunda verilen karar 7201 sayılı Yasa"nın 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, bu adresin daha önce usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olan bir adres olmadığı anlaşılmakla,sanık Y.. H.."nın 14/05/2012 havale tarihli temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından,sanığın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II-Sanık S.. Y.."ın temyiz talebine gelince,
Sanık S.. Y.. müdafii Av. .... duruşma ihtarına ilişkin tebligatı,15/04/2010 tarihinde vekalet ilişkisi sona erdiğinden iade ettiği halde anılan durumdan sanığın haberdar edilmediği anlaşılmakla; sanık S.. Y.."ın 27.04.2012 havale tarihli temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
1-Sanık S.. Y.. için vekaletname sunan Av. Muhammet Şamil Aslan"ın vekalet ilişkisinin sonra erdiğini bildirerek tebliğatı iade etttiği halde sanığa bu yönde tebligat yapılmadan karar tesisi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 20/10/2011 tarih ve 2006/1260 esas, 2011/463 sayılı karar ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2472 esasında kayıtlı dava dosyası olduğu gibi daha önceden onanarak kesinleşen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 20/10/2011 tarih ve 2006/1260 esas, 2011/463 karar sayılı dosyası ile İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 05/11/2009 tarih ve 2006/1496 esas, 2009/1496 karar sayılı dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki red isteyen düşüncenin reddiyle hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.