5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6859 Esas 2015/3907 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6859
Karar No: 2015/3907
Karar Tarihi: 07.09.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6859 Esas 2015/3907 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/6859 E.  ,  2015/3907 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/195675
    MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 22/05/2012
    NUMARASI : 2009/240 (E) ve 2012/546 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Sanık hakkında 14/03/2009, 20/03/2009, 10/06/2009 tarihli eylemleri nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik incelemede;
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMUK."nun 231/12. madde fıkrası uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün bulunmadığından temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2- Sanık hakkında 04.03.2010 tarihli eylemi nedeniyle verilen karara yönelik incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    3- Sanık hakkında 20.07.2009 tarihli eylemi nedeniyle verilen karara yönelik incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle;
    UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında, 11.07.2009 suç tarihli, 21.07.2009 iddianame tarihli Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi"nin 29/06/2011 tarih, 2009/120 Esas 2011/578 Karar sayılı karar ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5629 esasında kayıtlı olan dava dosyasının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında,
    Anılan dosya getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi aksi halde, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara