Esas No: 2015/5629
Karar No: 2015/3900
Karar Tarihi: 07.09.2015
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5629 Esas 2015/3900 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/117633
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2011
NUMARASI : 2009/120 (E) ve 2011/578 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1- Sanık hakkında 07.05.2009 suç ve 12.05.2009 iddianame tarihi ile 14.05.2009 suç ve 02.06.2009 iddianame tarihli eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelemesinde,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında 11.07.2009 suç, 21.07.2009 iddianame tarihli ve 04.12.2009 suç, 10.12.2009 tarihli iddianame esas alınarak kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle,
Sanığın bu dosyaya konu 11.07.2009 suç ve 21.07.2009 iddianame tarihli eylemine ilişkin, Dairemizin 2015/6859 Esasında kayıtlı olup aynı gün temyiz incelemesi yapılan 20.07.2009 suç ve 03.08.2009 iddianame tarihli eylemine dair Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî
Haklar Ceza Mahkemesi"nin 22/05/2012 tarih, 2009/240 Esas 2012/546 Karar sayılı dosyası ile, 04.12.2009 suç ve 10.12.2009 iddianame tarihli eylemine ilişkin, 7. Ceza Dairesi"nin 08.12.2014 tarih, 2013/15953 Esas, 2014/20668 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi"nin 29/09/2011 tarih, 2010/64 Esas, 2011/377 Karar sayılı mahkumiyetine dair dava dosyasının mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi"nin 22/05/2012 tarih, 2009/240 Esas 2012/546 Karar sayılı dosyasının birleştirilmesi, kesinleşmiş olanın ise suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.