Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6019 Esas 2015/3831 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6019
Karar No: 2015/3831

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6019 Esas 2015/3831 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, müşteki marka sahibinin haklarına tecavüz edilmesi suçundan sanık yargılanmış ve mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Ancak, dosya üzerinde yapılan incelemede, sanık hakkında tespit edilmiş bir zararın bulunmadığı ve suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı da bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ilkeleri çerçevesinde maddi zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerektiği ve kanunda belirtilen sübjektif koşulların tartışılmadan hüküm verilmesine yer olmadığı belirtilerek, kararın bozulması ve dosyanın yeniden incelenmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi ve 231/5-6 fıkraları belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2015/6019 E.  ,  2015/3831 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/161740
    MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 27/03/2012
    NUMARASI : 2011/711 (E) ve 2012/423 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    A- Müşteki vekilinin temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
    Temyiz dilekçesinin yasal süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanığın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Sanığın temyiz istemine ilişkin incelemeye gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5 madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı da bulunmayan sanık hakkında 5271
    sayılı CMK"nın 231. maddesindeki sübjektif koşullar tartışma konusu yapılmadan, mahkemece “Suçun işleniş şekli, olayın özellikleri” gibi yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamede ki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara