19. Ceza Dairesi 2015/7704 E. , 2015/3597 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/177656
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"na aykırılık suçundan sanık Z.. A..’ın, anılan Kanun’un ek 2/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 25 gün hapis ve 500 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kapatılan Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/478 Esas- 2011/784 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, anılan Kanun’un ek 2/2, 5237 sayılı Kanun"un 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 25 gün hapis ve 500 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2014/517 Esas- 2015/47 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 11/05/2015 gün ve 30031 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2015 gün ve KYB.2015-177656 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dava ve duruşmadan haberdar edilmeden yargılama sonlandırıldığı gibi, adı geçen kuruma gerekçeli karar tebligatı da yapılmadığı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine konu kararın kesinleşmediği anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.