5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2149 Esas 2015/3367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2149
Karar No: 2015/3367
Karar Tarihi: 29.06.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2149 Esas 2015/3367 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından 2011 yılında görülen bir davada, sanığın 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçu işlediği ve daha önceki kararlar incelenerek suçun aynı mağdura karşı birden fazla işlenip işlenmediğinin tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden hak yoksunluğu koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacakken bu durumun göz önünde bulundurulmadığı ifade edilmiştir. Kararda TCK'nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi ve 53/l-(c) maddesi yer almaktadır. TCK'nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi, \"Ayrı ayrı işlenmeleri halinde bile bu fiiller aynı kişiye karşı işlenmiş ise, bir suç işleme kararının icrası olarak kabul edilirler.\" şeklindedir. TCK'nın 53/l-(c) maddesi ise, \"Hak yoksunluğunun, kanunda öngörülen hallerde sanığın çocukları ile diğer kişilere karşı hakları da kapsadığı kabul edilir.\" düzenlemesini içermektedir.
19. Ceza Dairesi         2015/2149 E.  ,  2015/3367 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2011/305391
    MAHKEMESİ : İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 03/05/2011
    NUMARASI : 2010/43 (E) ve 2011/219 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 2011/552 Esas-2013/106 Karar sayılı dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunduğu gibi, daha önceden kesinleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/87 Esas-2012/55 sayılı kararı ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin. 2010/61 Esas-2011/346 Karar sayılı dava dosyaların da mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyaların getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç, iddianame ve hüküm tarihleri dikkate alınıp sonucuna göre TCK"nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2- TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara