Esas No: 2015/7713
Karar No: 2015/3324
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/7713 Esas 2015/3324 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 51/2-b maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı ... hakkında... Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünün 21/08/2010 tarihli ve 223154 sayılı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 130,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun kabulü ile idari para cezası karar tutanağının iptaline dair... Sulh Ceza Hakimliğinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/91 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığından verilen 28/04/2015 gün ve 27815 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2015 gün ve KYB.2015-156660 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
.. Sulh Ceza Hakimliğince, radar kontrolü yapılan yerde radar işaretinin bulunmadığı, gerekli yasal uyanlar usulüne uygun şekilde yapılmadan kesilen para cezalarının hukuki mesnedinin bulunmadığı gerekçesiyle muteriz hakkındaki idari para cezasının iptaline karar verilmiş ise de;
1- 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27. maddesinde yer alan; “İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin İdarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” düzenleme karşısında, kararın itiraz eden ...’ın yüzüne karşı 21/08/2010 tarihinde tebliğ edilmesi, itirazın 02/01/2014 tarihinde yapılmış olması karşısında itirazın süre yönünden reddi yerine esasına girilerek karar verilmesinde,
2- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hız sınırları” başlıklı 50. Maddesinin 3 ve 4. fıkralarında yer alan, “ (3) En çok ve en az hız sınırlarını gösteren işaret levhaları, gerekli görülen yerlere, ilgili kuruluşlarca konulur. (4) Bu Kanunla yetki verilen kuruluşlar tarafından yönetmelikte belirtilen hız sınırları yol ve trafik durumuna göre azaltılabilir veya çoğaltılabilir. Bu hallerde durum trafik işaretleri ile belirtilir ve uygun vasıtalarla duyurulur.” şeklindeki ve aynı Kanun’un “Hız sınırlarına uyma” başlıklı 51. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan, “(1) Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar. (2) (Değişik fıkra: 08/01/2003-4785 S.K./4. md.) Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza (otuz dahil) kadar aşan sürücülere 64 700 000 lira, yüzde otuzdan fazla aşan sürücülere 131 900 000 lira para cezası uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler ile yine bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Hız sınırları” başlıklı 100. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “(Değişik madde:01.09.2010 - 27689 S.R.G. Yön./ll.mad) Karayolları Trafik Kanununda ve bu Yönetmelikte yazılı kayıt ve şartlar dışında ve aksine bir işaret bulunmadıkça yol durumlarına göre römorksuz araç cinsleri için saatteki asgari ve azami hız sınırları aşağıda gösterilmiştir.” Biçimindeki düzenleme ve aynı Yönetmeliğin “Hız sınırlarına uyma ve hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama başlıklı 101. Maddesinin 1, 2 ve 6. Fıkralarında yer alan, “(1) Sürücüler aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse bu Yönetmeliğin 100 üncü maddesinde belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar. (2) Araç sürülürken yapılan hız, radar ve benzeri teknik cihazlarla ölçülebileceği gibi kronometre veya değişik usullerle de ölçülerek tespit edilebilir. (6) Hız tahdidini belirleyen aksine bir işaret bulunmayan yerleşim birimleri içinden veya civarından geçen şehirdışı karayollarının bu kesimlerinde, can ve mal güvenliği açısından, karşıdan karşıya geçişler bir fiziki engelle yasaklanmış veya alt ve üst geçitlerle belirlenmiş ise ve hız yapmak yaya ve taşıt trafiği açısından bir engel teşkil etmiyorsa, taşıt sürücüleri yol ve trafik durumunu dikkate alarak yönetmeliğin kendilerine tayin etmiş olduğu azami hız sınırları içerisinde seyredebilirler.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, ne 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ne de Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde radarla hız denetimi yapılacak yerlerde denetim yapıldığına dair ikaz levhası ve işaretleme bulundurulmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, yukarıda izah edilmeye çalışıldığı üzere aksine bir karar alınıp işaretleme yapılmadıkça sürücülerin yönetmelikle belirlenen hız sınırlarını aşmamak zorunda oldukları, somut olayda muterizin yerleşim yeri içerisinde otomobil araçlar için belirlenmiş olan 60 km/saat hız sınırını %10 dan daha fazla aşmak suretiyle 69 km/saat hızla gittiğinin radar cihazı ile tespit edilmiş olunması karşısında, itirazın reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinde belirtilen 2 nolu neden yerinde görülmediğinden, bu yöne ilişkin olarak kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinde belirtilen 1 nolu nedene ilişkin olarak yapılan incelemede;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 51/2-a maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı uygulanan 130,00 Türk lirası idari para cezasına ilişkin 21/08/2010 tarihli ve 223154 sayılı karar tutanağının 21.08.2010 tarihinde imza karşılığı ..."a tefhim edildiği, 5326 sayılı Kanun"un 27/1 maddesi uyarınca tefhim tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde idari para cezasına karşı başvuru yapılması gerekirken kabahatlinin 02.01.2014 havale tarihli dilekçesiyle süresinden sonra başvuru yapmış olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ..Sulh Ceza Hakimliğinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/91 değişik iş sayılı sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek üzere BOZULMASINA, 25.06.2015 tarihinde 1 nolu sebep yönünden Üye ..."in karşı oyu ve oyçokluğuyla, 2 nolu sebep bakımından oybirliğiyle karar verildi.
Muhalefet Şerhi
Kabahatli hakkında radarla yapılan hız kontrolü sonucunda hız sınırlarının aşıldığı tesbit edilerek uygulanan idari para cezasının , mahkemece," radar işaretinin bulunmadığı ve
gerekli yasal uyarıların usulünce yapılmadığı" gerekçesiyle iptal edilmesine konu olayla ilgili gelinen kanun yararına bozma isteğinin reddine karar verilmesine ilişkin dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne aşağıda gösterilen gerekçelerle katılmıyorum.
Karayollarında güvenli olarak trafiğin akışı için, sürücü ve yayalarla trafikte yer alan diğer unsurların uymaları gereken kurallar 2918 sayılı kanunda ve ilgili yönetmelikte düzenlenmiştir.
Trafik güvenliğinin sağlanmasında belki de en önemli unsur, sürücülerin hız kurallarına uymasıdır.
Araçların türüne göre uymaları gereken hız limitleri yasada gösterilmiştir. Araç sürücüsü olabilmek için zorunlu olan sürücü belgesi alanların, şehiriçi çift şeritli karayolu, otoyol gibi yerlerde hangi hızla gitmeleri gerektiğini bilmeleri gerekir. Bu kurallara uymak tüm sürücüler için zorunluluktur.
Genel düzenlemeler dışında , belli kesimlerde genel hız limitlerinin dışında bir hız belirlenmişse elbette idarece bu kısımlarda bir uyarı levhası vb. konularak durumun sürücülere bildirilmesi gerekecektir,
2918 sayılı yasada ve ilgili yönetmelikte, kabahat tarihi itibanyla radar uygulaması yapılacak yerde uyarı levhası bulunması gerektiğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi, esasen kontrolden önce uyarı konulması, sürücülerin kontrol bölgesinde yasal hızda seyretmeleri, kontrol alanını geçtikten sonra diledikleri hızda araç kullanmaları sonucunu doğuracak, yol güvenliği hızlı-aşırı hızlı araç kullanan sürücüler nedeniyle tehlikeye düşecektir. Her sürücü yolda seyrederken her an denetlenebileceğini varsayarak hareket ettiğinde elbette kurallara daha çok uyulacak, tüm karayolu kullanıcılan için daha güvenli bir ortam sağlanmış olacaktır.
Öte yandan, Dairemiz karar gerekçesinde gösterilen iyi idare ilkesi ve bu ilkeye dayalı olarak üye devletlere tavsiye kararının açıklık ilkesi başlıklı 10. maddesinde belirtilen,
- İdare açıklık ilkesine uygun faaliyette bulunur
-İdare karar ve işlemlerinden özel kişileri, resmi belgelerin yayınlanması da dahil olabilecek şekilde uygun araçlarla haberdar eder,
-Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallara uygun olarak resmi belgelere erişim hakkı tanır,
- Açıklık ilkesi yasayla korunmuş gizliliğe zarar veremez""
Şeklindeki hükümlerin idarenin iş ve işlemlerindeki uyması gereken genel prensipleri belirlediği, uyarı işareti konulmadan radarla denetim yapılmasının bu hükümlerden hiç biriyle çelişen bir halin bulunmadığı ve idarece yapılacak radar uygulamasından sürücülere önceden haber verilmesinin gerekliliğine ilişkin doğrudan sonuç çıkarmak mümkün değildir düşüncesindeyim.
Çoğunluk görüşünün kabulü halinde, örneğin idarenin orman sahasında av mevsiminin yasak olduğu dönem içinde, kaçak avlanmaların kontrolü için de aynı şekilde uyan yapılması gerekliliğinin kabulüne götürür ki,bu durumda kamu düzeninin olumsuz etkileneceği açıktır.
Belirtilen sebeplerle sayın çoğunluğun kanun yararına bozma isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine ilişkin kararına muhalifim