Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/515 Esas 2020/2013 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/515
Karar No: 2020/2013
Karar Tarihi: 11.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/515 Esas 2020/2013 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/515 E.  ,  2020/2013 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin kurulduğu ilk günden beri davalı kooperatifin üyesi olup aidat bedellerini ödediğini, ancak davalı kooperatifte meydana gelen yolsuzluklar nedeniyle herhangi bir kooperatif hissesinin üzerine tescil edilmediğini, kooperatif yöneticileri hakkında ceza davaları açıldığını ileri sürerek, müvekkilinin yaptığı ödemeler dikkate alınarak davalı kooperatifte bulunan hissesinin hükmen tesciline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere hisse değeri olan 45.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olmadığını, üye defterinde kaydı bulunmadığını, ancak müvekkili kooperatifin eski başkanının usulsüz işlemleri sonucu sanki üyeymiş gibi kendisinden aidat tahsil edildiğini, davacıya herhangi bir konut tahsis edilmediğini, bu nedenle davacının hükmen tescil talebinin yasal olarak mümkün olmadığını, davacının bir an için eski ortak olduğunun kabulü halinde ise davacının davalıya borcu olup bu borcun ödenmemesi üzerine üyelikten ihraç edilip bu kararın kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 13.11.2013 tarihli ve 5621 E, 7052 K. sayılı ilamıyla, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. maddesindeki hususlar üzerinde durulup bilirkişi kurulundan bu yönde araştırma ve hesap yapılarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı kooperatife 2.083,00 TL ödediği, davalının genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkartıldığı ve alacağın 21.05.2002 tarihinde muaccel hale geldiği, ancak davacı dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında “İş mahkemesi sıfatıyla” karar verildiğinin yazılmış olması doğru değil ise de, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara